• seçici raporlama
    Araştırmacının sorguladığı tüm değişkenlere değil sadece aralarında anlamlı ilişki olduğunu düşündüğü değişkenlere ait sonuçları yayınlaması.
  • seçilim
    Varlığın sürdürülmesinde en uygun olan tercihlerin yapılma süreci. bkz. doğal seçilim, yapay seçilim, akraba seçilimi, cinsel seçilim, dinsel seçilim.
  • seçim
    Bir ülkede, dernekte, kurumda veya örgütte karar organlarına getirilecek belirli sayıda kişinin, onları kendi özgür iradelerine göre seçme hakkı olan daha kalabalık bireyler tarafından belirlenmesi işlemi. Parlamento veya senatolara temsilcilerin seçilmesi için belirli aralıklarla yapılan seçimlere genel seçim, yerel nitelikli belediye meclisi, muhtarlık, il genel meclisi üyelerinin belirlendiği seçimlere de yerel seçim denir.
  • seçim çevresi
    Milletvekili seçimlerinde adayların kazanıp kaybetmesini belirleyen seçmenleri kapsayan coğrafi bölge.
  • seçim ekonomisi
    Dur ve devam et politikası. Seçimle işbaşına gelen hükümetlerin seçim öncesi dönemlerde, seçmen çoğunluğunun desteğini sağlamaya yönelik olarak ekonomik faaliyetleri canlandırıcı, alım gücünü artırıcı politikalar uygularken; seçim sonrası dönemlerde bunun tersine daraltıcı, kemer sıkmaya yönelik ekonomi politikaları uygulamaları. Seçim öncesi zam yapmayıp vergi borçlarını affetme veya erteleme, çeşitli kesimlere yönelik cömert ayni ve nakdi yardımlar yaparken, seçim sonrası ertelenen zamların yapılması ve vergilerin artırılması.
  • seçim piyasası
    Siyasi partilerin oy maksimizasyonu beklentisi ile siyasi, ekonomik, kültürel veya toplumsal sorunlara çözüm önerilerini sundukları ve bu önerilerin karar haline dönüşmesinden en yüksek faydayı elde etme amacında olan seçmenlerden destek bekledikleri ortam.
  • seçim yoluyla katılım
  • seçimbilim
    1950’li yıllardan sonra, siyaset biliminin bir alt dalı olarak gelişen ve seçim sistemleri, siyasal katılım, oy hakkı, seçim tahminleri, seçim problemleri ve seçim-toplum ilişkilerini inceleyen disiplin.
  • seçkin
    bkz. elit.
  • seçkincilik
    bkz. elitizm.
  • seçkinleştirme
    Kentleşme sürecinde pahalı apartmanlar, yenilenmiş park ve bahçeler, iyileştirilmiş ortak yaşam alanları, sinema, tiyatro ve alışveriş merkezleri yapılmasıyla, şehir merkezlerinin dış çevreye göre fiziksel ve ekonomik yönden seçkin hale getirilmesi.
  • seçmecilik
  • sefalet
    bkz. yoksulluk.
  • şeffaflık yanılsaması
    Bireylerin özel düşünce ve duygularının bir şekilde dışarı sızdıkları için gözlemciler tarafından anlaşılabileceği inancı.
  • şehir
    bkz. kent.
  • şehir efsanesi
    Uyarı ve mesaj amaçlı olarak anlatılan popüler hikaye.
  • şehirleşme
  • sekülerleşme tezi
    Modernleşme ve gelişmenin, dini inanç, sembol ve kurumların kamu ve özel hayattan dışlanmasına yol açacağını öngören iddia.
  • selefiye
    1. Ayet ve hadislerin anlaşılmasında sahabeye atfedilen, her ayetin veya hadisin mutlaka akli bir yorumunun yapılmasının gerekmediği, hatta bazen yorumdan kaçınılması gerektiği şeklindeki tavır ve İslam tarihi boyunca bu tavrı benimseyenlere verilen ortak ad. 2. İslami dogmatizm. İslam düşüncesinde tasavvuf ve kelam ile birlikte üç ana düşünce ekolünden birisi olan ve İslam’ın anlaşılması ve yaşanması sorununda nakli akla tercih eden, önceliği nakle vererek, nassların zahiri anlamının esas olduğunu savunan okul. 3. Genel anlamda, önceki kuşakların sonraki kuşaklardan daha iyi bildiği, öncekilerden kalan yazılı metinlerin akli çıkarsamalara önceliği, bir geleneğe sonradan yapılan eklemelerin kötülüğü ve yozlaştırıcılığı kabulüne dayalı düşünüş biçimi.
  • semantik
    Sözcüklerin ve seslerin anlamları ile bu anlamların, diğer sözcük, kavram ve terimlerin anlamlarıyla ilişkilerini incelemeyi konu edinen disiplin.