Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 189
  • 190
  • 191
  • 192
  • 193
  • 194
  • 195
  • 196
  • 197
  • 198
  • 199
  • 200
  • 201
  • (...)
  • >>
  • yasa gücünde kararname
    bkz. kanun hükmünde kararname.
  • yasadışı ekonomi
    Ekonominin yasadışı üretimin yapıldığı bölümü. bkz. yasal üretim, yasadığı üretim, kayıt dışı üretim.
  • yasadışı üretim
    Bir ülkede alıcı ve satıcısı olmasına rağmen, yürürlükteki yasaların üretimini veya mübadelesini yasakladığı mal ve hizmet üretimi Örn. Uyuşturucu ticareti, silah ticareti, organ ticareti, fuhuş. bkz. piyasa dışı üretim, piyasa üretimi, kayıt dışı üretim.
  • yasal ekonomi
    Bir ekonominin yasaların izin verdiği ekonomik faaliyetlerden oluşan kısmı. bkz. piyasa dışı üretim, piyasa üretimi, kayıt dışı üretim
  • yasal eşitlik
    bkz. eşitlik.
  • yasal hak
    Doğuştan kazanılmayla açıklanamayacak, ancak yasa, anayasa gibi bir yazılı yasal belge ile oluşturulan ya da tanınan hak. bkz. doğal hak.
  • yasal monopol
    Dayanağını kanunlardan alan iktisadi, hukuki veya sosyal amaçlı tekel. Bu çerçevede devletin gelir sağlamak amacıyla kurduğu tekele iktisadi monopol; yeni buluşlar veya araştırmaların teşviki ve patent haklarının korunması amacıyla firma ya da kişilere anlaşmalarla verilen bazı haklara hukuki monopol; bazı sosyal hizmetlerin sunulmasında rekabet nedeniyle gelecek dalgalanmaların önlenmesi amacıyla oluşturulan tekele de sosyal monopol denir. Ayrıca bkz. tekel.
  • yasal-rasyonel otorite
    Güç kullanımının meşruluğunun, belirli amaçları geçekleştir­mek üzere konmuş rasyonel yasalarla sağlandığı iktidar yapısı. (M. Weber) bkz. geleneksel otorite, karizmatik otorite.
  • yasal üretim
    Bir ekonomide alınıp satılması yasalarca men edilmeyen mal ve hizmet üretimi. bkz. yasadışı üretim, kayıt dışı üretim.
  • yaşam
    bkz. ömür.
  • yaşam beklentisi
    bkz. ömür beklentisi.
  • yaşam kalitesi
    Hayatını devam ettirebilmek için yeterli maddi imkanlara sahip olmanın yanı sıra sosyal güvenlik, sağlık, eğitim gibi kamu hizmetlerine kolay ve rahat ulaşma, boş zaman kullanımı, eğlenceye zaman ve kaynak ayırabilme, saygı görme ve saygınlık taşıma gibi faktörlere göre yapılan yaşam değerlendirmesi.
  • yaşam standardı
    Toplumu oluşturan bireylerin, o toplumda tüketilen mal ve hizmetlerden yararlanabilme, bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarının karşılanabilme düzeyi.
  • yaşam tarzı
    Gündelik yaşam, giyim-kuşam, eğlence ve tüketim kalıpları bakımından benzeşme/farklılaşma ile ortaya çıkan tutum ve davranış bütünü.
  • yasama
    Kanun yapma edimi. Ulusal veya uluslararası konularla ilgili bağlayıcı ve yaptırım gücü olan kuralları oluşturma, değiştirme yahut var olan kural veya yasaları iptal etme. Yasama sürecinin sonunda belli bir siyasal örgüt çatısı altında yaşayan insanların hak, yetki ve sorumlulukları belirlendiği için, bir toplumdaki yasama sistemi, hem o toplumdaki siyasal iktidar ilişkilerini, hem sosyal güçler dengesini, hem de o toplumu çevreleyen egemen değer ve inançları yansıtır. bkz. yürütme, yargı.
  • yasama dokunulmazlığı
    Parlamenter sistemlerde senato veya temsilciler meclisi üye­le­ri­nin, üyelikleri devam ettiği veya üyesi oldukları meclisin haklarında tersine bir kararı olmadığı sürece, ge­rek meclis içinde, gerekse meclis dışındaki fiil ve sözlerinden dolayı sorumlu tutulup yargılanamamaları garan­tisi.
  • yaşama şansı
    Her bir kişinin hayatını iyileştirecek fırsatlar.
  • yaşambilim
    bkz. biyoloji.
  • yaşçılık
    Toplum hiyerarşisinde yaşı merkeze koyan ve bazı yaş gruplarındaki kişilerin belirli konularda diğerlerine göre ikincil olduğunu ileri süren toplumsal hiyerarşi yöntemi.
  • yaşlılar yönetimi
    Gerontokrasi. Bir ülkede en üst siyasi ve idari kararların toplumun en yaşlı erkekleri tarafından verildiği yönetim sistemi.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 189
  • 190
  • 191
  • 192
  • 193
  • 194
  • 195
  • 196
  • 197
  • 198
  • 199
  • 200
  • 201
  • (...)
  • >>
Sayfanın başına dön