Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 177
  • 178
  • 179
  • 180
  • 181
  • 182
  • 183
  • 184
  • 185
  • 186
  • 187
  • 188
  • 189
  • (...)
  • 201
  • >>
  • toplum
    Cemiyet. Gessellschaft. Belirli bir coğrafi bölge üzerinde temel ihtiyaçlarını karşılamak için örgütlenmiş, aralarındaki etkileşim ve iletişimi düzenleyen kuralları ve kurumsal ilişkileri olan, benzerlerinden görece de olsa farklı özellikler taşıyan, hem biyolojik hem de kültürel olarak kendisini yeniden üretecek mekanizmalara sahip, görece büyük insan topluluğu. bkz. cemaat, grup.
  • toplum mühendisliği
    bkz. sosyal mühendislik.
  • toplum sözleşmesi
    Toplumsal sözleşme. Sosyal mukavele. 1. Bir toplumda yaşayan fertlerin birbirlerine, sosyal ilişkilerin başlaması ve devam etmesi için karşılıklı olarak verdikleri söz. Bu söz önce ortak tavır ve değerleri, sonra da bunlara uygun rolleri meydana getirir. 2. Sosyal bir varlık olarak insanın başkalarıyla bir arada yaşamasının zorunluluğundan hareketle, toplumdaki bireylerin birbirlerine katlanma, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve işbölümü ilkelerine dayalı olarak, söz konusu bireyler arasında gayri ihtiyari biçimde oluşan anlaşma.
  • toplumbilim
    bkz. sosyoloji.
  • toplumdan soyutlanma
    Bireyin toplumun saygın bir üyesi haline gelmesini sağlayacak süreçlerden uzaklaştırılması, toplum içinde yaşayabilmesi için gerekli özellik ve yetenekleri elde etmesinin önlenmesi ya da bundan yoksun bırakılması. bkz. sosyalleşme.
  • toplumsal bütünleşme
    sosyal entegrasyon. Birden fazla toplumun, yahut toplumsal alt grupların, belirli amaçların gerçekleştirilebilmesi yolunda, önceki özellik ve kimliklerini terk ederek yeni ve ortak bir kimlikte buluşmaları.
  • toplumsal cinsiyet
    Cinsiyet rollerinin kültürel olarak ayrıştırılması. Kadın ve erkek arasındaki farklılığın biyolojik unsurların yanında toplumsal ve kültürel olarak oluşturulan yönü; kadın ve erkeğe toplumsal ve kültürel olarak yüklenen cinsiyet rolleri.bkz. cinsiyet.
  • toplumsal cinsiyet rolü
    Belirli bir kültür içinde oluşan ve kadın veya erkeklere özgü olarak tanımlanan ve sadece biyolojik farklılık ile açıklanamayan tutum ve davranışlar. bkz. toplumsal cinsiyet.
  • toplumsal cinsiyet sosyolojisi
    Kadın ve erkek arasındaki farklılığın kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin toplumsal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji dalı.
  • toplumsal elitizm
    Akıl ve Toplum adlı ünlü eserinde azınlığın iktidarını anlatmak için ''elit'' terimini icat etmiş olan Pareto'nun ortaya attığı, toplumun ''aslan'' ve ''tilki''nin hükümdarlıkları devresinden geçtiğini ileri süren kuram. Buna göre iktidarı zor kullanarak ele geçiren ''aslanlar'' tarafından kurulan toplum, daha sonra bürokratik ''tilkiler'' tarafından yönetilmeye başlanarak sakinleşir.
  • toplumsal formasyon
    Sosyal oluşum. Yeni Marksist düşüncede, ekonomik, politik, ideolojik ve teorik bir dizi farklı pratiğin oluşturduğu bütün. Toplumsal formasyon, üretim tarzı gibi bir soyutlamaya değil, egemen üretim tarzı tarafından denetlenen, birden çok üretim tarzının iç içe geçtiği somut yapılara karşılık kullanılır.
  • toplumsal modernleşme
    bkz. modernleşme.
  • toplumsal sermaye
    bkz. sosyal sermaye.
  • toplumsal sözleşme
    bkz. toplum sözleşmesi.
  • toplumsallaşma
    bkz. sosyalleşme.
  • toplumsallık-kişisellik
    bkz. kalıp değişkenler.
  • toplumun bilimselleşmesi
    Bir yandan insanı çevreleyen tüm bilgi alanlarının bilimsel bilgi çatısı altına sokulmaya çalışılması, diğer yandan da bilimsel bilginin giderek bütün toplumsal alanlara derinlemesine nüfuz etmesi.
  • toplumun tıbbileşmesi
    Doğumdan ölüme kadar bireyin topluma katılmasının her önemli aşamasında neyin normal neyin patolojik olduğuna tıp bilimine atfen karar verilmesi.
  • toprak ağası
    bkz. ağa.
  • toprak rantı
    bkz. rant.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 177
  • 178
  • 179
  • 180
  • 181
  • 182
  • 183
  • 184
  • 185
  • 186
  • 187
  • 188
  • 189
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön