Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 174
  • 175
  • 176
  • 177
  • 178
  • 179
  • 180
  • 181
  • 182
  • 183
  • 184
  • 185
  • 186
  • (...)
  • 201
  • >>
  • teori
    Kuram. Nazariye. Bir bütün olarak gerçekliği, yahut gerçekliğin belirli bir bölümünü açıklama; olay, olgu ve nesneler arasındaki düzenli ilişkilerden genel sonuçlar çıkarma ve bu sonuçlara göre gelecekle ilgili öndeyilerde bulunma amacı güden, geçerliliği temel aldığı varsayımlarla sınırlı sistematik bilgi çerçevesi. Geçerliliği olgular tarafından doğrulanmış hipotez. bkz. hipotez, model, bilim, felsefe, paradigma.
  • teori yüklü
    Kuram yüklü. Bir kuramı önvarsayma; bir kuram olmadan ifade edilememe durumu. Örneğin bir gözlem ifadesi, salt gözlem içermeyip, o konuda öne sürülen bir kuramın doğruluğunu açık veya örtük biçimde kabul ediyorsa, bu gözlem kuram yüklüdür. Bir kısım düşünürlere göre, herhangi bir kuramsal arkaplan olmadan gözlem yapma imkansız olduğu için her tür gözlem kuram yüklüdür, kuramdan bağımsız gözlem mümkün değildir.
  • teorik hipotetik empirik ifadeler
    bkz. THE ifadeler.
  • teorik iktisat
    Kuramsal iktisat. Belirli bir zaman ve mekan esas alınmadan, genel ve soyut bir çerçeve içinde kalmak kaydıyla, iktisadi olgular arasındaki neden-sonuç ilişkilerinin teorik çerçevede belirlenmesine yönelik çözümlemeler bütünü.
  • teorik pratik
    bkz. pratik.
  • teorileştirme
    Hipotezleri teorilere dönüştürme.
  • tepe değer
    Mod. Bir dizide, gözlem kümesinde veya istatistiksel dağılımda en fazla tekrarlanan değer.
  • tepeden inmecilik
    bkz. Jakobenizm.
  • tepki oluşumu
    bkz. reaksiyon teşkili.
  • tepki oyu
    bkz. oy.
  • tercih
    Birden fazla seçeneğin olduğu bir ortamda, fayda-maliyet, getiri-götürü hesabına göre veya başka kriterleri göz önüne alarak seçeneklerden biri lehine karar verme. Alternatifler arasında özgür iradeyle seçim yapma.
  • tercih çarpıtması
    Bireylerin algıladıkları toplumsal baskılar nedeniyle düşünce, istek veya görüşlerini olduğundan farklı biçimde ifade etmeleri. Kişilerin saklı tercihlerinden farklı bir açık tercih seçmeleri. (T. Kuran) bkz. açık tercih, saklı tercih, bilgi çarpıtması.
  • tercih kirliliği
    Piyasa güçlerinin insanların önlerindeki tercih edilebilir seçeneklerinin çeşit ve sayısını artırması sonucu, tercih edildiğinde onları mutsuz edecek seçeneklerin de artmasına yol açması. Tercih kirliliğini azaltmak için piyasada alıcı ve satıcısı olan birçok mal ve hizmet (örn. pornografi, alkol, uyuşturucu, sağlıksız gıda ürünleri gibi) sonuçta birey mutluluğu üzerinde negatif etkide bulunduğu için, devlet tarafından ya tümüyle yasaklanmakta veya tüketimine yer, zaman veya yaş sınırı getirilmektedir.
  • tercih kirliliği caydırması
    Bir konuda birbiri yerine geçebilecek seçeneklerin çokluğu yüzünden ortaya çıkan tercih kirliliğinin tercih yapmayı zorlaştırmasının, hiç tercih yapmamayla sonuçlanması. Bu bağlamda yapılan bir deneyde, müşteri profili benzer bir marketler zincirinin iki şubesinde, aynı dönemdeki indirim reyonuna birinde 24 diğerinde ise 6 çeşit reçel satışa sunulmuştur. 24 seçeneğin sunulduğu yerde müşterilerin sadece yüzde 3’ü, 6 çeşit reçelin sunulduğu yerde ise yüzde otuzunun reçel satın aldığı görülmüştür. bkz. tercih kirliliği.
  • tercih mimarisi
    Belirli bir anda veri şartlar altında bir karar vericiyi etkileyen fiziksel, kurumsal ve psikolojik faktörler.
  • terim
    Istılah. Felsefe, sanat, siyaset, edebiyat veya belirli bir bilim dalında yaygın olarak kullanılan ve genel sözlük anlamı dışında, özel anlamı olan kelime veya kelime grubu.
  • terim anlamı
    Bir kelimenin bir bilim, sanat, meslek dalıyla ya da bir konuyla ilgili kazandığı özel anlam. bkz. sözlük anlamı, kavramsal anlam.
  • terimbilim
    bkz. terminoloji.
  • terkip yanılgısı
    Toplama hatası. Bileşim yanılgısı. Bir bütünü oluşturan bireyler için tek tek doğru ya da geçerli olmanın, bireylerin tümü için de aynı geçerliliğe sahip olacağını düşünme yanılgısı. Örn. gelirini tüketmeyen bireyin serveti artarken, gelirini harcamayan toplumun milli serveti artmaz, tersine milli geliri azalır. Bir kalabalık içinde ayağa kalkan birisi, önünü oturanlara göre daha iyi görebilir ancak herkes ayağa kalkınca hiç kimse daha iyi göremez. Bir öğrenci grubu içindeki her öğrenci, diğerlerinden ayrı olarak belirli bir ek puan alırsa başarı sıralamasındaki yeri değişebilir. Ancak tüm öğrenciler aynı ek puanı alırlarsa, herkesin puanı yükselmesine karşın başarı sıralaması değişmez.
  • terminoloji
    Terimbilim. Bir bilim dalı, sanat, edebiyat ya da düşünsel veya siyasal ekolün semantik veya bilgisel çatısını oluşturan, daha çok terim niteliği taşıyan kelime ve kavramlar bütünü.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 174
  • 175
  • 176
  • 177
  • 178
  • 179
  • 180
  • 181
  • 182
  • 183
  • 184
  • 185
  • 186
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön