Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 48
  • 49
  • 50
  • 51
  • 52
  • 53
  • 54
  • 55
  • 56
  • 57
  • 58
  • 59
  • 60
  • (...)
  • 201
  • >>
  • ekonomizm
    1. Olay, olgu ve süreçlerin karmaşık bir ilişkiler ağı çerçevesindeki karşılıklı etkileşimlerini sadece ekonomik görünümlerine veya iktisadi temellerine indirgeyerek çözümlemeye çalışan yaklaşım. 2. Üstyapının bir gölge fenomen olarak kavranması; değişen altyapının kendine uygun üstyapı kurumlarını otomatik biçimde ve zorunlu olarak üreteceği inancı. bkz. iktisadi determinizm.
  • ekopolitik
    Ekolojik ve sosyal sistemlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, ekolojik dengeye siyasal müdahalelerin imkân ve sınırları ile, bu müdahalelerin meşruluğunu irdeleyen disiplin.
  • ekosistem
    İçerisindeki canlıların, kendisiyle etkileşimde bulunmak suretiyle hayat şartlarını düzenlediği doğal çevre.
  • eksik rekabet
    Aksak rekabet. Az sayıda alıcı veya satıcının bulunup fiyatları etkileyebilmesi, ürünün homojen olmaması, bilgi akışının sınırlı olması ya da piyasaya giriş çıkışta kimi engeller bulunması gibi tam rekabet piyasasının teorik varsayımlarından bir veya birkaçının gerçekleşmediği piyasa. Örn. monopol, oligopol piyasaları. bkz. tam rekabet piyasası, monopol, monopson, oligopol, oligopson.
  • eksoterik
    Esoteriğin zıttı olarak, sadece sınırlı bir kesim tarafından değil, herkes tarafından anlaşılabilen bkz. esoterik.
  • eksternalite
    bkz. dışsallık.
  • el emeği
    bkz. emek.
  • el yordamı ile karar verme
    El yordamıyla karar. Çok bilgi, fazla belirsizlik ve zaman kısıtı olduğunda, bireylerin -çoğunlukla bilinçdışı olarak- karmaşık bilimsel yöntemler yerine basit ve pratik yöntemleri kullanarak karar verdiklerini ileri süren yaklaşım.
  • elastikiyet
    bkz. esneklik.
  • elem
    bkz. acı.
  • eleştirel akılcılık
    Bilimsel bilginin sanıldığının tersine, doğruların birikmesi ile değil, rasyonel eleştiri mekanizmasının bir sonucu olan yanlışlama metodu kullanılarak yanlışların elenmesi yoluyla ilerlediğini savunan yaklaşım. bkz. yanlışlamacılık.
  • eleştirel gerçekçilik
    Öznelerin algısına bağımlı olmayan bir nesnel dünyanın varlığını kabul eden ancak, bu nesnel dünyanın bilgisinin elde edilişinde kullanılan araçların nesnel bilgi elde etmeyi her zaman mümkün kılamayabileceğini savunan yaklaşım.
  • eleştirel sosyoloji
    Frankfurt Okulu'ndan esinlenerek kapitalist sisteme eleştirel yaklaşan ve işlevselci ve diğer modernist sosyoloji teorilerinin kapitalist sistemin kurumlarına meşruluk kazandırdığını öne süren sosyoloji ekolü. bkz. Frankfurt okulu, eleştirel teori.
  • eleştirel teori
    Radikal ve Marksist bir teorik zeminden hareketle, siyaset bilimi ve sosyoloji başta olmak üzere tüm sosyal bilim dallarında, ağırlıklı olarak muhafazakar ve liberal söylem ve düşünsel çerçevelerin eleştirisine dayalı olarak geliştirilen yaklaşımların genel adı. bkz. liberalizm, marksizm.
  • eleştiri
    Kritik (etme). Bir fikri, düşünceyi, eseri veya konuyu, daha çok eksik veya yanlış yönlerini ortaya koyacak biçimde titiz bir biçimde inceleme.
  • eleştiricilik
    Teorileri veya düşünceleri eleştiri merkezli biçimde inceleme tavrı. bkz. eleştiri, eleştirel akılcılık, eleştirel teori.
  • elit
    Seçkin. 1. Bir toplumda itibarlı ve etkin mevkilerde bulunan ve toplumun eğitim, ekonomi, siyaset, askeriye, din, sanat vb. alanlarıyla ilgili etkinliklerin denetimini elinde tutan azınlık. 2. Bir grubun içinde yönlendirici gücü elinde tutan ve üstün özellikler atfedilen kişi veya kişiler. 3. Bir toplumda sayıları az, değer verilen şeyleri denetiminde tutan ve bu sayede başkalarının hayatını şekillendirebilen kişilerden her biri. bkz. halk, elitizm, elit dolaşımı, popülizm, iktidar seçkinleri.
  • elit dolaşımı
    Toplumsal istikrar ve sosyal değişimin temel mekanizması olarak hem yönetici elit gruplarının kendi içlerinde nitelik açısından yenilenmek için, hem de yönetici olmayan elitlerle yönetici olan elitler arasında karşılıklı gidiş gelişleri sağlamak için gerekli olan siyasal hareketlilik. (V. Pareto)
  • elitizm
    Seçkincilik. Yöneten ve yönetilen ayrımının siyasal toplumun temel niteliğini oluşturduğu, biçim ve hacmi ne olursa olsun bütün toplumlarda iktidarın küçük bir azınlığın tekelinde bulunduğunu savunan görüş. Toplumdaki elitleri daha çok psikolojik ve biyolojik faktörlerden hareketle tanımlamaya çalışan, söz konusu seçkinlerin varlığını sadece bir kaçınılmazlık şeklinde değerlendirmekle kalmayıp, daha da ileri giderek elitizmin gerekli, arzulanan bir yönetim tarzı olduğunu savunan, öncülüğünü N. Machiavelli, G. Mosca ve V. Pareto’nun yaptığı yaklaşıma klasik elitizm; başlıca temsilcileri arasında C.W. Mills ve P. Sweezy’nin yer aldığı, toplumlardaki elitlerin ortaya çıkışını ekonomik ve sosyal faktörlere bağlayan ve elitizmin kaçınılmazlığını kabul etmekle beraber bunun arzulanan, istenen veya toplumun yararını gözeten bir yönetim tarzı olmadığını savunan görüşe de radikal elitizm denir. bkz. demokratik elitizm, iktidar seçkinleri.
  • elmas-su paradoksu
    bkz. değer paradoksu.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 48
  • 49
  • 50
  • 51
  • 52
  • 53
  • 54
  • 55
  • 56
  • 57
  • 58
  • 59
  • 60
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön