Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 51
  • 52
  • 53
  • 54
  • 55
  • 56
  • 57
  • 58
  • 59
  • 60
  • 61
  • 62
  • 63
  • (...)
  • 201
  • >>
  • enformasyon toplumu
    bkz. bilgi toplumu.
  • enformel sosyal denetim
    Bireylerin, duyunca veya görünce ‘başkaları ne der’ kaygısı ile tutum ve davranışlarını denetim altında tutması.
  • Engel kanunu
    Tüketicilerin gelir düzeyleri yükseldikçe gıda ile ilgili harcamalarını azaltarak, giyim ve konut harcamalarını sabit tutmaları, buna karşılık kültür ve sağlık harcamalarını artırmaları kuralı. Empirik veriler hem bireyler, hem de toplumların gelir düzeyi yükseldikçe toplam harcamalar içinde beslenme harcamalarının payını azalttıklarına işaret etmektedir.
  • entel
    Kendi fildişi kulesinde toplum üzerine tezler ileri süren, halkıyla bütünleşememiş, entelektüel olmaya özenen ancak bunun gerektirdiği nitelikleri taşımayan, erdemden yoksun kişi. Ucuz yargılara prim veren, yüzeysel teori mimarı. Entelektüelliğin gerektirdiği kültürel birikim, zihinsel manipülasyon yeteneği veya teorik-felsefi argüman üretebilme gücünden yoksun olduğu halde, bir entelektüel edasıyla konuşma, açıklama veya yorum yapma, fikir üretme şeklinde ifadesini bulan sahte aydın tavrına da entel takılma denir. bkz. sahte aydın, aydın, aydın yabancılaşması, aydın despotizmi, çevre aydını.
  • entel takılma
    bkz. entel.
  • entellektüel
    bkz. aydın.
  • entellektüel çevre
    bkz. çevre.
  • entellektüelizm
    İnsan etkinlikleri arasında zihinsel olanları görece üstün kabul eden yaklaşım.
  • envanter
    1. Dar anlamda mal stokunun, yarı mamul veya mamul malların, hammadde ya da diğer malzemenin sayım-döküm ve değerlendirilmesi işlemi. 2. Geniş anlamda bir işletmenin belirli bir tarihteki varlıkları ile kaynaklarının (aktifleri ile pasiflerinin) sayılıp değerlendirilmesi; bunun sonucunda elde edilen kesin miktar ve değerlerin ayrıntılı olarak tespit edilip ilgili çizelgelerde gösterilmesi.
  • epidemoloji
    Doğal felaket ve hastalıkların genel olarak toplumlar üzerinde, özel olarak da belirli etnik veya toplumsal alt gruplar üzerindeki etkilerini, hastalıkların ırk, toplum yahut gruplar arasındaki dağılımını inceleyen bilim dalı.
  • epifenomen
    bkz. gölge gerçeklik.
  • epistemoloji
    Bilgibilim. Bilginin doğası, kaynağı, sınırları, doğruluğu, güvenilirliği, geçerliliği ile, elde edilme ve aktarılma biçimlerini inceleme, araştırma ve sorgulamayı konu edinen disiplin.
  • epistemolojik düalizm
    Bilgibilimsel ikicilik. İnsan zihninin nesnel dünyayı ancak özne-nesne ikilisinde, öznenin düşünme ve algılamasını mümkün kılan araçlar yoluyla bilebileceğini; bu yüzden gerçekliğin bilgisinin doğrudan, aracısız elde edilmesinin mümkün olmadığını ileri süren görüş. bkz. sezgi, sezgicilik.
  • epistemolojik idealizm
    Bilginin nesnesi ile öznesinin, yani bilinen şey ile insan zihninin, birbirlerinden bağımsız varlıklarının olmadığını savunan görüş.
  • epistemolojik kopma
    Teori üretim sürecinde bilim öncesi kavramsal sistem ve açıklama biçiminden, bilimsel açıklama biçimine geçerken meydana gelen köklü kopuş. Althusser’e göre, bu kopma sırasında sadece yeni kavramlar ortaya çıkmakla kalmaz, aynı zamanda mevcut kavramlara yüklenilen anlamlar da köklü dönüşüme uğrayarak değişik bir sorunsal oluştururlar (L. Althusser). bkz. sorunsal, bilimsel devrim, algı dönüşümü, paradigma.
  • epistemolojik monizm
    Bilgibilimsel tekçilik. İnsan zihninin nesnel dünyayı herhangi bir aracıya gerek kalmaksızın bilebileceğini; gerçekliğin bilgisinin temas yoluyla dolaysız bir biçimde elde edilmesinin mümkün olduğunu savunan görüş. bkz. sezgi, sezgicilik, epistemolojik düalizm.
  • epistemolojik pluralizm
    Bilgibilimsel çoğulculuk. Meşru ve sağlam bilginin kaynağının tek bir unsura indirgenemeyeceğini, değişik bilişsel kategorilerin bilgi üretimine kaynaklık edebileceğini kabul eden görüş. bkz. anarşist bilgi kuramı, deneycilik.
  • epistemolojik realizm
    Bilgibilimsel gerçekçilik. Bilginin nesnesinin, bilen öznenin zihninden bağımsız, onun dışında nesnel bir varlığı olduğunu savunan görüş. bkz. gerçekçilik, epistemolojik idealizm.
  • erdem
    Fazilet. Yüksek değer. İman, irfan ve iyilik itibariyle üstün, yüksek derece. Dini ve ahlâkî yükümlülüklere riayet düzeyi. En zor şartlarda bile ahlâkî olarak iyi kabul edilen nitelikleri terk etmeme eğilimi.
  • erdemli mal
    Bireysel değerlendirmeye göre toplumun bireylere daha yararlı olduğunu hissettiği, sağlık ve eğitim gibi mallar. Bireysel faydalarının yanı sıra topluma da faydalı olan, pozitif dışsallık yaratma potansiyeli yüksek mallar. bkz. mal, kamusal mal.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 51
  • 52
  • 53
  • 54
  • 55
  • 56
  • 57
  • 58
  • 59
  • 60
  • 61
  • 62
  • 63
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön