Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 68
  • 69
  • 70
  • 71
  • 72
  • 73
  • 74
  • 75
  • 76
  • 77
  • 78
  • 79
  • 80
  • (...)
  • 201
  • >>
  • gıda ve tarım örgütü
    FAO. Tarımsal alanlarda yaşam standardını yükseltmeye ve dünya gıda sorununun çözümüne yönelik çalışmalar yapmak; ihtiyaç içindeki ülkelere teknik yardım sağlamak; tarım orman ve balıkçılık konularında verimi artırıcı araştırmalar yapıp istatistikler yayımlamak gibi amaçlarla Birleşmiş Milletler bünyesinde 1945’te kurulmuş olan örgüt.
  • girdi-çıktı analizi
    Nihai mal ve hizmetlere yönelik talepte bir değişiklik öngörüldüğünde, bu değişikliğin dolaylı ve dolaysız olarak ekonominin tüm sektörlerinde nasıl bir etki yaratacağının hesaplanabilmesi amacıyla, nihai mal ve hizmet talebiyle bunlar için gerekli hammadde, emek vb. temel girdiler arasındaki bağlantıların, kısaca ekonomideki tüm üretim ilişkilerinin yapısının irdelenip çözümlenmesi.
  • girişim
    Teşebbüs. Faaliyete girişme. Kâr etmek amacıyla, bir üretim faaliyetini organize etme; bir çıktı üretmeye yönelik olarak, emek, sermaye gibi üretim faktörlerini bir araya getirme.
  • girişimci
    Müteşebbis. En başta kâr etmek olmak üzere, değişik amaçlarla, belirsizlik ortamında gerekli riski göze alarak, toprak, emek veya sermaye gibi üretim faktörlerini bir araya getiren, mal veya hizmet üretimi için gerekli ortamı hazırlayan, üretimve yatırım sürecini organize eden kişi.
  • gizem
    Sır. Duyu ve algıların ötesinde, bilgisine aklî yöntemlerle ulaşılamayan, insana kapalı olan şey.
  • gizemcilik
    bkz. mistisizm.
  • gizemsizleştirme
    Bir inancın, ona temel rengini veren gizemli metafizik unsurlardan arındırılarak yeniden yorumlanması.
  • gizli işlev
    bkz. işlev.
  • gizli işsizlik
    bkz. işsizlik.
  • gizli müfredat
    Eğitim kurumlarının yazılı eğitim-öğretim programlarında yer almamasına rağmen okul sistemi içinde çocuklara öğretilen veya kazandırılan, yarışma, otoriteye boyun eğme, öğrenci-öğretmen ilişkisi özelinde hiyerarşik davranma gibi genel kabul gören sosyal inanç ve değerler bütünü.
  • glasnost
    Açıklık politikası. Genel olarak sosyalist sistemin demokratikleştirilmesi olarak nitelenen, Mikhail Gorbachev’in Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreterliğine getirilmesinden sonra, 1980’li yılların ikinci yarısında SSCB’de yürürlüğe konan politika. Demir perdelerin kaldırılması ve uluslararası ilişkilerde tarafların birbirlerini olup bitenlerden haberdar etmeleri ilkesine dayalı, basın, sanat ve bilimsel faaliyetlere daha fazla özgürlük tanınmasını, sansürün hafifletilmesini, eleştirilere ve muhalif görüşlere hoşgörü ile yaklaşılmasını öngören açıklık politikası.
  • global
    bkz. küresel.
  • globalleşme
    bkz. küreselleşme.
  • glokalleşme
    bkz. küyerelleşme.
  • göç
    Bir yerleşim biriminden, gruptan ya da belli bir siyasal sınırı olan toprak parçasından başka bir birime doğru, kısmen sürekli, birey veya kitle hareketi. Bir ülke sınırlarının içinde kalmak şartıyla meydana gelen nüfus hareketine içgöç; nüfusun ülke sınırları dışına akmasına da dışgöç denir. Göçler genellikle fakir, iç kargaşa, güvenlik ve istikrar sorunlarının yaşandığı bölgelerden zengin, iş imkanlarının daha yüksek olduğu, güvenli ve istikrarlı bölgelere doğru olmaktadır.
  • göçebe
    bkz. göçebelik.
  • göçebe toplum
    Bir yerde yerleşik olarak yaşamayan, avlanma, bitki toplama ve çobanlıkla geçinen toplum.
  • göçebelik
    bkz. bedeviyet.
  • göçerlik
    bkz. göçebelik.
  • göçün kadınsılaşması
    Yurt içi veya uluslararası göçe kadınların daha çok mecbur kalması ve yalnız başına göç eden kadınların sömürü ve insan ticaretine daha çok maruz kalması.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 68
  • 69
  • 70
  • 71
  • 72
  • 73
  • 74
  • 75
  • 76
  • 77
  • 78
  • 79
  • 80
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön