Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 79
  • 80
  • 81
  • 82
  • 83
  • 84
  • 85
  • 86
  • 87
  • 88
  • 89
  • 90
  • 91
  • (...)
  • 201
  • >>
  • içedönük sanayileşme
    bkz. ithal ikameci sanayileşme.
  • içerik analizi
    bkz. içerik çözümlemesi.
  • içerik çözümlemesi
    Muhteva analizi. İçerik analizi. Kitap, dergi, makale, konferans, radyo veya televizyon programı gibi ürünlerin ya da etkinliklerin içeriklerinin belirli ölçütler çerçevesinde sınıflandırılıp sistemli bilgiye dönüştürülmesi. bkz. söylem çözümlemesi, söylem, yapıçözüm.
  • içeyöneliklik
    bkz. otizm.
  • içgörü
    1. Bir şeyin içyüzünü veya derin anlamını kavrama. 2. Psikoterapide, bir kimsenin kendi güdülerini ve bunların kökenlerini anlaması. Kişilik bozukluklarını, hastanın sorunlarının derinde yatan nedenlerini açığa çıkararak ve uyumsuz savunma mekanizmalarından kurtulmasını sağlayarak iyileştirme esasına dayalı psikoterapi yöntemine de içgörü tedavisi denir.
  • içgörü tedavisi
    bkz. içgörü.
  • içgrup
    Kişinin daha çok beğendiği, sevdiği ve bağlı olduğu grup. bkz. dış grup.
  • içgüdü
    Canlı organizmalarda doğuştan gelen, sonradan öğrenilmeyen yapısal nitelikli eylem dürtüsü. bkz. dürtü, güdü.
  • içgüdüsel davranış
    1. Davranışı başlatan uyarıcı ortadan kalktıktan sonra da devam eden, karmaşık ve örgütlenmiş davranış. 2. Organizmanın dış zorlama olmadan doğal biçimde sergilediği ve önüne geçilmesi kolay olmayan davranış.
  • için yönlendirdiği kişilik
    bkz. kişilik.
  • içkin
    Mündemiç. İçinde mevcut. Varlığın, nesnenin, birimin veya zihnin sınırları içinde bulunan, ayrıştırılamayan, aşkın olmayan. bkz. aşkın.
  • içlem
    Bir olgu, kavram veya anlatımın kaplamına giren bir nesne, kavram veya olgunun sahip olduğu özellikler. bkz. kaplam.
  • icma
    1. Mutabakat. Görüş birliği. Konsensüs. 2. İslam hukuk metodolojisinde, dört temel hüküm elde etme yönteminden üçüncüsü. Buna göre, herhangi bir çağda, belirli bir konuda verilen bir şer’i hüküm üzerine İslam alimlerinin ve ümmetin ittifak etmesi, görüş birliği sağlaması durumunda, o uygulama ya da görüş kesinlik ve bağlayıcılık kazanır. bkz. Ku’ran, sünnet, kıyas.
  • içsel değişken
    Endojen değişken. Bir olay, durum ya da sürecin çözümlemesinde kullanılan modelin işleyişinde doğrudan etkili olduğu düşünülen, dışardan veri olarak alınmayan ve söz konusu model çerçevesinde değeri açıklanabilen değişken. bkz. değişken, dışsal değişken.
  • içselleştirme
    1. Benimseme, kendine ait kılma, içine sindirme, kendininleştirme. 2. Yeni karşılaşılan bir bilgiyi, değeri veya normu; bağlayıcı, yönlendirici ve temel bilişsel-davranışsal süreçlerinin işleyişini biçimlendirecek unsurlardan biri haline getirecek düzeyde benimseyerek, kendine mal etme. 3. Bireyin, doğduğu toplum içinde ya da içinde yaşadığı toplumsal çevrede hazır bulduğu davranış kalıplarını; toplumsal etkinlikleri düzenleyen kuralları öğrenme ve benimseme süreci; bireyin toplumsallaşma sürecinde yaşadığı uyum mekanizması.
  • içten evlenme
    Endogami. Dıştan evlenmenin tersine, bir grubun fertlerinin, dinsel, etnik, kültürel yahut ekonomik nedenlerden ötürü, mensup oldukları grubun dışından evlenmelerini yasaklayan evlilik düzeni. bkz. dıştan evlenme, evlilik.
  • içtihat
    İslam hukuk terminolojisinde, ümmetin karşılaştığı ve çözümü doğrudan Kur’an ve Sünnette bulunmayan bir konuda, nassların çizdiği çerçeve içerisinde kalmak şartıyla, bir çözüm üretmek veya bağlayıcı hüküm vermek amacıyla, gerekli donanıma sahip Müslüman hukuk bilginlerinin ellerinden gelen tüm çabayı göstermeleri; o uğurda içtenlikli olarak emek harcamaları. Ehliyetli İslam alimlerinin, temel kaynaklarda haklarında doğrudan hüküm bulunmayan konularda hüküm üretmeleri.
  • id
    bkz. içben, Freudçuluk.
  • idam
    bkz. ceza.
  • idare
    bkz. yönetim.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 79
  • 80
  • 81
  • 82
  • 83
  • 84
  • 85
  • 86
  • 87
  • 88
  • 89
  • 90
  • 91
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön