Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 83
  • 84
  • 85
  • 86
  • 87
  • 88
  • 89
  • 90
  • 91
  • 92
  • 93
  • 94
  • 95
  • (...)
  • 201
  • >>
  • iktisadi determinizm
    Ekonomik belirlenimcilik. Ekonomik yapının sosyal, siyasal ve kültürel yapıları belirlediğini savunan yaklaşım. Marksist kurama göre ekonomi altyapı, siyaset, din ve kültür gibi kurumlar ise üstyapıdır; altyapı üstyapıyı belirler. bkz. determinizm, üstbelirlenim.
  • iktisadi devlet teşekkülleri
    bkz. kamu iktisadi teşebbüsleri.
  • iktisadi kâr
    Toplam satış geliri demek olan hasılattan, açık ve örtük maliyetlerin toplamı olan iktisadi maliyetlerin çıkarılmasıyla elde edilen kâr. bkz. açık maliyetler, örtük maliyetler, muhasebe kârı.
  • iktisadi küreselleşme
    Ticaret, finansal akımlar, teknoloji değişimi ile bilginin ve işgücünün hareketliliği yoluyla dünya ekonomilerinin birbirleriyle bütünleşmesi süreci. Ekonomik küreselleşme sürecinde mal ve hizmetler ile uluslararası sermaye hareketleriyle ilgili sınır ötesi işlemler çeşitlenerek artmakta ve teknoloji dünya çapında hızla yayılmaktadır. Ekonomik küreselleşmeye ortam hazırlayan başlıca faktörler arasında telekomünikasyon, bilgi, iletişim ve ulaşım teknolojisindeki hızlı gelişmeler, DTÖ, Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşların çabalarıyla dünya ekonomisinde sağlanan liberalleşme hareketleri, hızlı ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmede piyasa ekonomisinin daha yaygın kabul görmesi, çokuluslu firmaların sınır ötesi satış yapmak ve maliyetleri aşağı çekmek amacıyla daha ucuz kaynak sağlamaları sıralanabilir.
  • iktisadi liberalizm
    bkz. liberalizm.
  • iktisadi maliyet
    Bir üreticinin üretim faktörlerine ve girdilere ödediğinin (açık maliyetin) yanı sıra, örtük maliyetleri (kaynakları başka alanlardan çekmiş olmanın maliyeti, yani fırsat maliyetini) de içeren maliyet türü. Başka bir deyişle, iktisadi maliyet=açık maliyet+örtük maliyettir.
  • iktisadi mallar
    bkz. mal.
  • iktisadi rejim
    Belirli bir iktisadi sistem çerçevesinde insanların ekonomik faaliyetlerini, üretim ve mübadele süreçlerindeki davranışlarını düzenleyen hukuksal kuralların bütünü.
  • iktisadi rekabet
    bkz. rekabet.
  • iktisat
    1. Ekonomi bilimi. 2. Sınırsız olduğu varsayılan insan ihtiyaçlarıyla sınırlı doğal ve beşeri kaynaklar arasında denge kurmaya çalışan disiplin. 3. Üretim-bölüşüm-tüketim süreçlerini ve bu süreçlerin karşılıklı ilişkileriyle, iktisadi faaliyetlerin toplumsal faaliyetler bütünü içindeki yerini irdeleyen sosyal bilim dalı. 4. Temel meselesi insanlığın ortak-evrensel sorunu olan karın doyurma meselesi olan sosyal bilim dalı.
  • iktisat kuramı
    bkz. ekonomi teorisi.
  • ilah
    bkz. tanrı.
  • ilahiyat
    Dinbilim. Teoloji. İnsan ve tanrı ilişkileri, kutsal metinler ve nitelikleri, dinler, inançlar ve bunların insan yaşamındaki yeri ve önemi gibi konuları inceleyen bilim dalı.
  • ilerleme
    1. Daha kötü, düşük veya ilkel olandan daha iyi, yüksek veya daha yetkin olana doğru meydana gelen aşamalı değişme. 2. Belirli bir referans sistemine göre istenen, hedeflenen ya da arzu edilen yöne doğru meydana gelen değişim. bkz. evrim.
  • ileti
    bkz. mesaj.
  • iletişim
    Mesaj, mesajı gönderen ve alan olmak üzere temel üç unsuru olan ve bilgi, görgü, deneyim, duygu, görüntü, yazı veya sesin, birden fazla taraf arasında kullanılması ile oluşan etkileşim süreci. Kelimelerin yazılı, sözel veya görüntülü olarak yer aldığı iletişim türüne sözlü iletişim; beden dili başta olmak üzere, söz kullanılmadan gerçekleşen iletişim türüne de sözlü olmayan iletişim denir. bkz. kitle iletişimi, mesaj, beden dili, dil.
  • ilgacılık
    Hapis yoluyla cezalandırma yönteminin, insanlarda var olan acı çektirme dürtüsünün bir sonucu olduğunu ve cezaevi sisteminin tümüyle kaldırılmasının daha az zarara yol açacağını savunan akım.
  • ilinek
    Araz. 1. Bağımsız olmayan, kendine yeterli olmayan, varlığı bir başka varlığa bağımlı olarak var olabilen. 2. Bir nesnenin öze ilişkin olmayan, cevher dışında kalan, özden kaynaklanmayan ikincil derecedeki özellikleri. bkz. öz.
  • ilişki
    Birden çok olay veya olgunun birbiriyle olan bağlantıları.
  • ilişkisel yakınlık
    Bireyler arasındaki bazı ilişkilerin sıklık, yoğunluk ve benimsenme düzeyi bakımından diğerlerinden belirgin biçimde olumlu anlamda farklılaşması.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 83
  • 84
  • 85
  • 86
  • 87
  • 88
  • 89
  • 90
  • 91
  • 92
  • 93
  • 94
  • 95
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön