Ankara Sosyal Bilimler Vakfı
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Projelerimiz
  • Etkinlikler
    • Sosyal Bilim Söyleşileri (Çevrimiçi)
    • Bir Konu Bir Konuk (Çevrimiçi)
    • Tarihe Tanıklık (Çevrimiçi)
    • Dünya’dan Bakış (Çevrimiçi)
    • Düşünce Platformu
    • Yayınlarımız
    • Kitaplar
    • Okuma Önerileri
    • Sosyal Bilim Öğretim Mimarisi Projesi
  • Sosyal Bilimler Sözlüğü
    • Sözlük Dizini
    • Sözlük Hakkında
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
  • Menu Menu
  • X
  • Youtube
  • Instagram
TÜMÜ0-9ABCÇDEFGHİIJKLMNOÖPQRSŞTUÜVWXYZ
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 47
  • 48
  • 49
  • 50
  • 51
  • 52
  • 53
  • 54
  • 55
  • 56
  • 57
  • 58
  • 59
  • (...)
  • 201
  • >>
  • ekonomik büyüme
    bkz. iktisadi büyüme.
  • ekonomik darboğaz
    bkz. darboğaz.
  • ekonomik determinizm
    bkz. ekonomik belirlenimcilik.
  • ekonomik egemenlik
    1. İktisadi hegemonya. Egemen bir siyasi-askeri ya da ekonomik güç tarafından, bir ya da birden çok ülkenin ekonomisi, yahut belirli bir piyasa üzerinde kurulan, karşı durulması güç, kısıtlayıcı etkiler bütünü. 2. Piyasada güçlü işletmelerin zayıf işletmeler üzerinde kurduğu; düşük fiyat, damping vb. araçlarla bu işletmelerin etkinliğini kırmaya yönelik denetim gücü. bkz. hegemonya, egemenlik.
  • ekonomik ekoloji
    bkz. ekoloji.
  • ekonomik etkinlik
    İktisadi etkinlik. Etkinliğin maliyete göre belirlenmesi. Buna göre en ekonomik etkin üretim yöntemi, alternatif üretim yöntemlerinden en düşük maliyetle gerçekleştirilebilen yöntemdir. bkz. etkinlik, teknolojik etkinlik.
  • ekonomik gelişme
    İktisadi gelişme. bkz. ekonomik kalkınma.
  • ekonomik gösterge
    bkz. gösterge.
  • ekonomik insan
    İktisadi adam. Homo ekonomikus. Faaliyetlerinde menfaat duygusunu ve dolayısıyla bireysel çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, en çok kâr veya faydayı sağlamaya yönelik en uygun araçları seçmeyi temel prensip kabul eden, yaptığı rasyonel tercihlerle tatmin düzeyini maksimumlaştırmaya çalışan birey tipi. Klasik iktisadi düşüncenin tasavvur ettiği, ekonomik çıkarlarını önceleyen bir sembol insan olan homo ekonomicus, Klasik, Neoklasik ve Yeni Klasik iktisadi çözümlemelerin merkezi varsayımlarındandır. bkz. sosyal insan.
  • Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı/Örgütü
    bkz. OECD.
  • ekonomik istikrar
    Enflasyon, işsizlik, reel büyüme, faiz oranları, yatırımlar ve cari işlemler dengesi gibi başlıca makro ekonomik göstergelerin görece kararlı bir seyir izlemesi; dalgalanmaların az olması; öngörülebilirliğin olduğu, belirsizliğin ve riskin görece düşük düzeyde olduğu ekonomik ortam.
  • ekonomik kalkınma
    Ekonomik gelişme. İktisadi kalkınma. Ekonominin mal ve hizmet üretim kapasitesinin yükselmesi ve milli gelirin artması gibi ekonomik büyümeyi oluşturan nicel faktörlerin yanı sıra, sanayi altyapısının kurulması, tarımda modern teknolojinin kullanılması, emek ve sermaye verimliliğinin artırılması, ekonomide dışa bağımlılığın azaltılması, kişi başına düşen milli gelirin yükseltilmesi, kentleşmenin hızlanması, sağlık ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve gelir dağılımının iyileştirilmesi gibi nitel ağırlıklı faktörlerin de dahil olduğu iktisadi iyileşme yahut gelişme süreci. bkz. ekonomik büyüme.
  • ekonomik kategoriler
    1. Emek, üretim, tasarruf, yatırım, tüketim, mübadele, dağıtım ve bölüşüm gibi temel iktisadi ilişkilerin kuramsal ifadesi olan genel soyut kavramlar. 2. Belirli eylemler ve ekonomik ilişkilerin ortak özelliklerini ifade eden mantıksal soyutlamalar.
  • ekonomik kriz
    bkz. iktisadi bunalım.
  • ekonomik mallar
    bkz. mal.
  • ekonomik modernleşme
    bkz. modernleşme.
  • ekonomik mücadele
    Marksist iktisat teorisinde sınıf mücadelesinin özel bir biçimi olarak, işçilerin emeklerini patronlara daha avantajlı şartlar altında satmalarına, ekonomik durumlarında bir iyileştirmeye ve sömürünün sınırlandırılmasına yönelik olarak verdikleri mücadele.
  • ekonomik pratik
    bkz. pratik.
  • ekonomik rekabet
    bkz. rekabet.
  • ekonomik ve sosyal oluşum
    Marksist terminolojide sosyal gelişimin bir aşamasına karşılık gelen ve soyut düzeyde, bir üretim tarzı ile o üretim tarzına ait üstyapının karmaşık bileşiminden oluşan özgül yapıyı; somut düzeyde ise, belirli bir toplumda biri egemen, diğerleri ona tabi birden çok üretim tarzının ve onların üstyapılarının oluşturduğu karmaşık bileşimi ifade eden kavram.
  • <<
  • 1
  • (...)
  • 47
  • 48
  • 49
  • 50
  • 51
  • 52
  • 53
  • 54
  • 55
  • 56
  • 57
  • 58
  • 59
  • (...)
  • 201
  • >>
Sayfanın başına dön